Türk Kadın Bilim İnsanlarının Başarıları
Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan bu yana kadınlara değer veren ve yücelten bir yapıya sahiptir. Kadınlara ilk kez oy kullanma hakkı tanıyan Cumhuriyetimizde, elde ettikleri başarılarla isimlerini dünyaya duyuran başarılı bilim insanlarımız, çalışmaları ile bizi gururlandırmayı sürdürüyor.
Safiye Ali
Safiye Ali, Türkiye'nin ilk kadın matematik profesörü olarak bu konuda çok iyi bir örnektir. 1894 yılında İstanbul’da doğan Safiye Ali, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kadın tıp doktoru ve tıp eğitimi veren ilk kadındır. Ayrıca, anne çocuk sağlığı üzerine çalışmalar yapmış ve feminist harekete katılarak Türk kadınının seçilme hakkı için mücadele etmiştir. İstanbul'da bir muayenehane açarak doktorluk yapmış ve steril süt içme imkanından mahrum kalmış ve anne sütünden kesilen çocuklar için kurulan Süt Damlası Bakımevi'nin başına geçerek çocuk sağlığına yönelik çalışmalara öncülük etmiştir.
Türkan Saylan
Tıp doktoru, akademisyen, yazar ve eğitimci olarak bilim dünyasına büyük katkılar sağlamış bilim kadını Türkan Saylan, Türkiye'de Atatürk ilke ve devrimlerini destekleyi amaç edinen Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin kurucularındandır. Hayatı boyunca lepra(cüzzam) üzerine çalışmış olan Saylan, 2006 yılına kadar Dünya Sağlık Örgütü'nün lepra konusunda danışmanlığını yapmıştır. Cüzzamla Savaş Derneği ve Vakfı'nı da kuran Türkan Saylan, 1986'da Hindistan'da “Uluslararası Gandhi Ödülü”ne layık görülmüştür. Türkan Saylan'ın eğitim alanında da öncü bir rol oynaması ve hayatı boyunca kız çocuklarının eğitimine destek olması, onu bu özel günde anılmaya değer kılar.
Özlem Türeci
Pandemi sürecinde adından sıkça söz ettiren başarılı bilim kadınlarımızdan biri de Özlem Türeci. Türk kökenli Alman immünolog, girişimci, akademisyen, bilim insanı ve iş insanı Özlem Türeci; kanser araştırmalarında deneyimli bir araştırmacıdır. COVID-19 aşısının geliştirilmesinde öncü bir rol oynayan Türeci, BioNTech isimli biyoteknoloji şirketinin baş tıbbi sorumlusudur ve kurucularındandır. Bilimsel çalışmalarının yanı sıra, Mainz Johannes Gutenberg Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak akademik kariyerini de sürdürmektedir.
Canan Dağdeviren
Massachusetts Institute of Technology (MIT)'de Medya Sanatları ve Bilimleri alanında LG Kariyer Geliştirme Profesörlüğü yapan Canan Dağdeviren, genç yaşına rağmen başarılarıyla dikkat çeken Türk fizik mühendisi ve akademisyendir. Harvard Üniversitesi Fellows Cemiyeti'nde 'Junior Fellow' olan ilk Türk bilim insanı Dağdeviren, Şubat 2018'de Birleşmiş Milletler'in Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü kutlamalarında, malzeme bilimi ve mühendislik alanlarındaki çalışmalarının yanı sıra STEM (bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik) alanlarında kariyer yapan genç kadınlara ve gelecek nesile ilham olmayı hedeflediğini belirtmiştir.
Gizem Gümüşkaya
İstanbul Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi mezunu olan Gizem Gümüşkaya, yüksek lisans için gittiği Amerika’da biyolojiye olan ilgisini keşfedereki kısa sürede alanında büyük başarılara imza atan, cesur ve yenilikçi bir sentetik biyolog ve mimardır. Araştırmalarında sentetik morfojeneze odaklanan Gümüşkaya, Tufts Üniversitesi ve Harvard Üniversitesi Wyss Biyolojik İlhamlı Mühendislik Enstitüsü’nde doktora çalışmasını tamamlamıştır. Tasarımı ve biyolojiyi bir araya getiren multidisipliner yaklaşımı ile küçük ölçekli biyolojik robotlardan karbon negatif binalara kadar farklı konular üzerine odaklanır. Gümüşkaya, aralarında bulunduğu bir bilim grubu ile birlikte, insan hücrelerinden yapılmış nanorobotlar geliştirmiştir. Çalışmaları, zarar gören sinir dokularının onarılabilmesini ve sentetik biyolojik robotların da doğal strüktürler gibi kendi kendini tohumdan inşa etme paradigmasını geliştirebildiğinin gösterilmesini sağlamıştır.
Kariyerinde değişime gitmesine rağmen, bilimde böyle büyük başarılara imza atması, Gümüşkaya’yı bilime gönül veren kız çocukları için rol model haline getiriyor.
Dünya’da Bilim Tarihine Adını Yazdıran Kadın Bilim İnsanları
Bilim dünyası, yüzyıllardır birçok önemli keşif ve gelişme görmüştür. Bilim kadınları, kendi alanlarında önemli çalışmalar yaparak bilime değerli katkılarda bulunmuşlardır. Örneğin, Marie Curie radyoaktivite üzerine çalışmalarıyla iki Nobel Ödülü kazanan ilk kadın bilim insanıdır. Rosalind Franklin DNA'nın yapısını keşfetmede önemli bir rol oynamıştır. Dünyanın tıp diploması alan ilk kadını olan Elizabeth Blackwell, kadınların tıp alanında eğitim almasını teşvik etmiştir. Rita Levi-Montalcini sinir büyüme faktörü üzerine yaptığı çalışmalarla Nobel Ödülü kazanan bir bilim insanıdır. Dünyanın en önemli sitogenetikçilerinden kabul edilen Barbara McClintock, bitkilerdeki transpozonları keşfetmiştir. Galaksilerin dönüş hızlarıyla ilgili çalışmaların öncüsü sayılan Amerikalı astronom Vera Rubin, evrenin karanlık maddeyle dolu olduğunu keşfetmiştir. Fizik dalında atom çekirdeğinin çekirdek kabuğu modeli ile Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülen Maria Goeppert Mayer, Marie Curie’den sonra Nobel Ödülü'ne layık görülen ikinci kadındır.
Daha sayamayacağımız nice kadın bilim insanı, bilimin gelişmesinde büyük rol oynamış ve insanlığa büyük katkılar sağlamıştır. Tüm bu örneklerin bize anlattığı gibi, bilimde cinsiyetçi bir yaklaşımla, kadın bilim insanlarını yok saymak adil bir davranış değildir.
Başarılarıyla ünlenen bilim kadınlarının yaptığı çalışmalar, bilim dünyasında cinsiyet eşitliği ve kadınların daha fazla temsil edilmesi konularında farkındalık yaratmıştır ve yaratmaya devam edecektir.
Bilimde Kadın ve Kız Çocukları: Geleceğin Yıldızları
11 Şubat Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü, bilimde kadınların ve kız çocuklarının varlığını kutlamak, başarılarını tanımak ve cinsiyet eşitsizliğiyle mücadele etmek için önemli bir gündür. Bu özel gün, kadınları bilimde daha fazla yer almaya teşvik etmeye devam eder. Gelecekte daha fazla kadın bilim insanı ve kız çocuğu, bilim dünyasında önemli katkılarda bulunacak ve dünyamızı daha yaşanabilir bir yer haline getirecektir.