Birgün uyandığınızda, renklerin artık olmadığını düşünün. Herşey ne kadar eksik olurdu değil mi? Renkler, hayatımızdaki birçok anı unutulmaz kılan, duygularımıza yön veren bir olgu. Doğada, en güzel manzaraların oluşmasında renklerin rolü büyük. Yaz yaklaşırken açan çiçekler ve yeşillenen dalların güneş ışığıyla parlaması, sonbaharda dökülen yaprakların solgun tonları, kışın beyaz karlarla kaplı topraktan biten mosmor bir kar çiçeği ya da bir sanatçının dokunuşuyla bambaşka bir formda vücut bulan renklerin büyülü dansı… Renkler, moda dünyasında her sezon trendleri belirleyen, mimari tasarımda mekanlara bambaşka kimlikler kazandırabilen, hatta duygu durumumuzu yönetebilen çok önemli bir etken. Toplamda üç ana rengin (sarı, kırmızı ve mavi) ve bu renklerin birleşiminden oluşan üç ara rengin olduğu kabul ediliyor. Kırmızı ve mavinin birleşiminden mor, kırmızı ve sarının birleşiminden turuncu, mavi ve sarının birleşiminden ise yeşil elde ediliyor. Siyah ve beyaz renk olarak kabul edilmeseler de, binlerce ara tonun oluşmasında rol oynuyor. Beynin bu renkleri algılamasına etki eden ışığın rengi ve şiddeti, maddenin yapısal özellikleri ve hatta rengi algılayan kişinin fiziksel yapısı gibi birçok dış etken birleştiğinde, algılayabileceğimiz tonlar belki de sonsuz sayıda olabilir. Renkler çoğu zaman eşyalarla; mekanlarla; hatta insanlar, hayvanlar ve bitkilerle duygusal bağ kurmamızı sağlıyor. Anılarımızı ya da rüyalarımızı tasvir ederken genellikle ilk olarak onlar aklımıza geliyor. Bazı renkler o kadar etkili ki, ayrıca tanımlama ihtiyacı hissediyoruz. Çoğumuzun ilk aklına gelenlerden olmasalar da, ara tonlar hayatımızda oldukça fazla yer tutuyor. Bu konuda seçici olanlar ara tonların isimlerine aşina olabilirler. Fakat zaman zaman hayal ettiğimiz renk tonunu adlandıramayız ve doğadan ya da çevremizdekilerden alıntılarla anlatmaya çalışırız. Eğer siz de aklınızdaki tonu tanımlamakta zorluk çekenlerdenseniz, aşağıdaki bazı ilginç renk isimleri, hayalinizdeki tonları anlatmanıza yardımcı olabilir.
Barbie Pembesi
Özellikle 90’larda çocuk olanların çok yakından tanıdığı ‘Barbie’, yakında vizyona giren Barbie filmi ile tekrar gündemimizde. İlk kez 1959 yılında satışa sunulan Barbie bebeklerle oynayarak çocukluğunu geçirenler, Barbie ile özdeşleşen pembenin bu tonunu hemen hatırlayacaktır. Barbie’nin, pembenin tüm tonlarının bonkörce bocalandığı hayali evreninde, özellikle en sık kullanılan ve akıllarımıza kazınan bu tatlı, hayalci ve çocuksu şeker pembesi, zamanla markayla özdeşleştiği için pantone kataloglarında da yerini bu isimle almayı başarmış.
Okul Otobüsü Sarısı
Amerika'daki okul otobüsleri için kullanılan bu parlak sarı renk, 1939 yılında Columbia Üniversitesi Öğretmenler Koleji tarafından ilk kez tanıtılmış. Kurşun içeren krom sarı pigment kullanılarak oluşturulan bu renk, dikkat çektiği ve diğer renklere göre trafikte daha hızlı fark edilebileceği için okul otobüslerinde kullanılmasına karar verilmiş. Nisan 1939'da Columbia Üniversitesi profesörü Dr. Frank W. Cyr tarafından New York'ta gerçekleştirilen bir konferansta, okul otobüsleri için standart rengin sarının bu tonu olması gerektiğinden bahsedildikten sonra, resmi olarak "Ulusal Okul Otobüs Kromu" şeklinde adlandırılmış. Bugün hala okul otobüslerinin resmi rengi olan ‘Okul Otobüsü Sarısı’, Amerika'nın toplumsal hafızasında olduğu kadar, Hollywood filmlerinin unutulmaz sahneleri sayesinde hepimizin hafızasında aynı imajla yer etmiş durumda.
Edirne Kırmızısı
Osmanlı İmparatorluğu'na 88 yıl başkentlik yapmış olan Edirne, kültürel anlamda büyük önem taşıyan şehirlerimizden biri. Mimar Sinan’ın ustalık eserim dediği başyapıtı Selimiye Camii’ne de ev sahipliği yapan bu güzel şehir, aynı zamanda tutkunun rengi kırmızının bir tonuna adını vermiş. Fransızca “Rouge d’Andrinople” ismiyle bilinen Edirne Kırmızısı’nın tarihi 15. yüzyıla dayanıyor. İlk kez kök boya olarak bu özel rengi Edirne’de üreten ustalar, rengin Fransa’ya taşınmasına ve 1740’lı yıllarda üretiminin Paris’te başlamasına önayak olmuşlar. Fransa’da üretildikten sonra renge bu isim verilmiş ve uzun yıllar özellikle tekstil alanında kullanılmış.Günümüzde de, Edirne Kırmızısı üretiminde kullanılan kök boya bitkisi ‘Rubia tinctorum L.’nin yeniden yetiştirilerek çoğaltılması adına çalışmaların başlatılmış olması, ülkemizin değerlerini korumamız açısından sevindirici bir haber olarak karşımıza çıkıyor.
Klein Mavisi
1928 yılında Nice'te doğan Fransız yeni gerçekçi ressam Yves Klein’ın kendi ismiyle anılan bir rengin olduğunu biliyor muydunuz? Evrensel olarak ‘IKB’ adıyla tanınan rengin açılımı, ‘International Klein Blue’, yani ‘Uluslararası Klein Mavisi’. Babası figüratif, annesi ise soyut resimler üreten Yves Klein’ın da özgün bir ressam olması belki de şaşırtıcı değil. İlk resim sergisini 1955’te açan Klein, eserlerinde yoğun olarak kullandığı mavi tonu ile özdeşleşmişti. Fransız Ultramarin renginin mat bir versiyonu olarak nitelendirebileceğimiz mavinin bu özel tonu, Klein’ın neredeyse tüm eserlerine hakim. Klein, bu rengin mavinin en iyi ifadesini sağladığını düşünüyordu ve bu maviyi "elektrik mavisinin karanlık tonu" olarak tanımlıyordu. 1960'larda patentini aldığı mavinin bu tonuna kendi ismini veren ressam, eserlerinin dışında bu renk ile de ölümsüzleşmiş oldu.Evet, belki Yves Klein’ın orijinal bir eserini satın alamayabilirsiniz ama duvarlarınızdan birini ya da dolap kapaklarınızı bu tona boyayabilir, bakır veya pirinç kulplarla ya da kontrast renklerdeki objelerle kombinleyerek gözalıcı bir ambiyans oluşturabilirsiniz.
Vapur Dumanı
Bu renk ismini, çağrıştırdığı gibi püfür püfür giden Adalar Vapuru’ndan değil, ana vatanı Orta ve Güney Amerika olan bir çiçekten alıyor. Vapur dumanı çiçeği, baharda bol bol salkımlar halinde açan, genellikle mor, mavi ve beyaz çiçekleriyle gözleri üzerine çeken bir bitki. Yaklaşık 30 cm uzunluğuna ulaşan ve top şeklindeki çiçekleri ile uzaktan duman bulutuna benzeyen bu bitki güzelliğinin yanı sıra, gri eflatun tonlarındaki bu ara tonun adlandırılmasına ilham olması ile de tanınıyor. Bahçeniz yoksa ya da bitki yetiştirmek konusunda iddialı değilseniz, evinizin bir duvarını vapur dumanına boyayarak, bu güzel ara tonu hayatınıza dahil edebilirsiniz.
Sinop Kırmızısı
Pisa gezinizde mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerlerden biri de Sinopie Müzesi, yani aslında Sinop’lu müzesi. İtalya'da Sinop’lu Müzesi'nin ne işi var demeyin. Antik dönemden beri Karadeniz ticaretinde rolü olan Sinop, Bizans döneminde önemli bir liman haline gelmişti. Pisa'daki bu müzenin adı ise Sinopia pigmentinden geliyor. Antik Çağ, Orta Çağ ve Rönesans dönemlerinde resim yapmak için kullanılan bu toprak pigmenti; Kapadokya'da çıkarılıp, Sinop limanı üzerinden Avrupa'ya ihraç ediliyormuş. Rönesans döneminde Sinopia, fresk hazırlığı yapmak için kullanılmış. Hatta doğrudan duvara uygulanan bu hazırlık eskizleri de bu dönemde Sinopia adıyla anılıyormuş. Bu çizimlerin bir kısmı restore edilerek Pisa'daki Sinopie Müzesi'nde sanatseverlerle buluşmuş ve günümüze taşınmış.Anadolu’da Sinop kırmızı aşı boyası olarak anılan Sinopia, ya da diğer adıyla Sinaper, çok eski zamanlardan beri, vücut ve yüz boyama, kadın figürinleri ve mağara resimlerinin boyanması gibi farklı amaçlar için kullanılmış.
Terakota
İtalyanca ‘Terracotta’, yani pişmiş toprak anlamına gelen bu kelimeyi, mimarlık ve tasarım aşıkları çok yakından tanıyor. Saksı ve çömleklerden, inşaat malzemelerine kadar çok çeşitli kullanım alanlarına sahip olan terakotanın, özellikle zemin kaplamalarında kullanımı oldukça popüler. Terakota, dayanıklı, uzun ömürlü, küf ve bakterilere karşı dirençli bir zemin kaplama malzemesi. Ancak sırlanmadığı takdirde suyu kolayca emebilir ve zamanla zarar görebilir. Renk ismi olarak Terracotta, bu organik malzemenin kızılımsı kahverengi tonunu ifade eder. Terakota zemin kaplaması kullandığınız iç mekanları, masif ahşap mobilyalar, dokuma kilimler, örgü sepetler, seramik objeler gibi mobilya ve aksesuarlarla eşleştirerek daha dingin ve ilham verici bir atmosfer yaratabilirsiniz.
Dickson®’ın Mirage Koleksiyonu’nun Doğadan Esinlenen Renk İsimleri
Dickson®’ın örgü vinil zemin kaplaması koleksiyonu Mirage’ı zenginleştiren yeni sekiz renkten Moon, Polar ve Betula nötr tonları; Shell, Umber ve Sepia açık tonları; Orpiment ve Serandite ise daha sıcak tonları tercih edenler için ideal. Ayrıca Koleksiyon içerisinde yer alan, Nimbus Beige (Yağmur Bulutu Beji), Viper Blue (Engerek Mavisi), Persian Yellow (Acem Sarısı), Merlot Red (Merlot Üzümü Kırmızısı), Silicon Silver (Silisyum Gümüşü), Arizona Bronz (Arizona Bronzu) gibi ara renklerin şiirsel isimleri, ürünlerin görsel zenginliğini yansıtır nitelikte seçilmiş. Hayal dünyanızı zenginleştirecek desenlerden bazılarını aşağıda sizin için inceledik.
Yağmur Bulutu Beji (Nimbus Beige)
Dickson®’ın Mirage Koleksiyonu’nda bulunan ilgi çekici renklerden biri de Nimbus Beige, yani Yağmur Bulutu Beji. Bu deseni, uygulandığı her mekana zarif ve huzurlu bir dokunuş ekleyen yumuşak ve sıcak bej tonlarının uyumlu bir harmanı olarak nitelendirebiliriz.Taupe ve Linen gibi bej tonlarının kombinasyonundan oluşan Nimbus Beige, yağmur bulutlarının tonlarına benzeyen hafif ve sofistike bir renk paletine sahiptir. Zemininize derinlik katarak, zamansız ve şık bir atmosfer yaratır.
Acem Sarısı (Persian Yellow)
Safran, kehribar ve hardal tonlarının birleşiminden oluşan mistik Acem Sarısı, dinginliği, huzuru ve derinliği temsil eden cesur ve çarpıcı bir desendir. Işığın etkisiyle kum tanelerinin parıldaması gibi canlı bir dokuya dönüşen bu aktif renk, barındırdığı toprak ve sarı tonları ile sizi dinginleştirecek ve derinleştirecek. Hem modern hem de geleneksel mekanlarda uygun dekorasyon ve aksesuarlarla kullanılabilen Persian Yellow, yani Acem Sarısı, kullanıldığı mekanı aydınlatır, sıcaklık ve neşe katar.
Merlot Kırmızısı (Merlot Red)
İsmini Fransa’da yetişen ve Bordeaux bölgesindeki şaraplarıyla ünlü Merlot üzümü’nden alan bu sofistike desen, dalındaki Merlot üzümlerinin zengin ve büyüleyici renk skalasını dokusuna yansıtır. Genellikle zarafet ve tutku ile ilişkilendirilen derin ve zengin kırmızı tonlarını barındıran desen, ışığın farklı tonları ve yoğunluğu ile sizi Fransa’da asma bahçelerinde yürür gibi hissettirecek.
Arizona Bronzu (Arizona Bronze)
Arizona, ABD'nin Güneybatısı'nda yer alan, kaktüslerle kaplı geniş çölleri, kum fırtınaları, kanyonları ve nehirleriyle mükemmel doğa manzaralarına ev sahipliği yapan bir eyalettir. Dickson tarafından tasarlanan Arizona Bronzu, Arizona Çölü'ndeki zengin tonlardan ilham alır. Arizona Bronzu, canlı ve kabartmalı yapısı ile yüzeye derinlik kazandırır. Aynı zamanda hafif parlak toprak tonları ile koyu tonları vurgulayarak renk yelpazesini zenginleştirir.
Unigen Her Adımda Sizinle
Mimari projelerde, istenilen renk ve dokudaki zemin kaplama malzemesini bulabilmek, tasarımcıların hayal ettiği mekânsal etkiyi yaratabilmesi için oldukça önemli. Unigen’in geniş ürün yelpazesi, tasarımcılara bu anlamda yüzlerce farklı renk, form ve doku alternatifi sunarak yol gösterici oluyor.Siz de zemininizi hayalinizdeki renklerle donatmak istiyorsanız, Unigen’in uzman ekibinden destek alabilir, standardın ötesindeki ürün yelpazesinden yapacağınız seçimlerle, kendi özgün zevkinize göre projelerinizi şekillendirebilirsiniz.