İstiklal Caddesi’nden Tünel’e doğru yürürken, yıllardır kapalı olmasına rağmen cephesinin masalsı tasarımı ile dikkat çeken bir yapı, Botter Apartmanı. 1900 yılında inşa edilmiş olan yapı, II. Abdülhamit döneminin resmi saray terzisi Jean Botter için, ünlü saray mimarı Raimondo D’aronco tarafından Art Nouveau stilinde inşa edilmiştir ve bu stildeki İstanbul’un ilk yapısı olarak kabul edilir.
Asmalımescit Mahallesi'nde uzun yıllardır ilgi bekleyen yapı, İBB tarafından 2022-2023 yılında restore edilerek, sanat ve tasarım merkezi fonksiyonu ile 15 Nisan’da yeniden kullanıma açıldı. Bu blog yazımızda, Botter Apartmanı’nın kısa tarihine, mimar Raimondo D’aronco’nun ve Jean Botter’in kimler olduklarını kısaca değineceğiz.
Casa Botter, diğer adıyla Botter Apartmanı
Taksimden Şişhane metrosuna yürürken hemen solunuzda bir yapı, balkonundan göz kırpan demir çiçekleri ve sokağa başlarını uzatan dalgalı saçlı kadın yüzleri ile hemen ilginizi çeker. Uzun yıllar ihmal edilmesine rağmen ihtişamından hiçbir şey kaybetmeyen yapı, yakın zamana kadar kullanılamaz haldeydi.
Botter Apartmanı, İstanbul'un ilk Art Nouveau yapısıdır. Türkiye'deki çelik konstrüksiyon kullanılan ilk apartmandır ve Pera Palas'tan sonra asansörlü ikinci yapı olma özelliklerini taşır. Yapı aynı zamanda, Türkiye’nin ilk modaevi Botter Modaevi’ne ev sahipliği yapmıştır.
Botter Apartmanı’nda zemin kat, asma kat ve birinci kat arasındaki alanda, terzi Jean Botter’in atölyesi, işlikleri, prova odaları ve mağazası yer alıyordu. Yapının üst katlarını ise Botter ailesi konut olarak kullanıyordu. Paris’teki moda evlerini ziyaret etme şansı yakalamış olan İstanbul elitleri, Botter Modaevi’nin onlarla yarışacak standartta olduğunu söylerlerdi. İstanbul’lulara Paris modası burada düzenlenen defilelerle tanıtılırdı. Lebon Pastanesi ve Pera Palas gibi Botter Apartmanı da tamamlandıktan kısa süre sonra, Pera'nın en popüler çekim merkezlerinden biri haline geldi. II. Abdülhamit ve elit İstanbul’lular için kıyafetler diken terzi Botter’in aynı zamanda Mustafa Kemal Atatürk için de 1913’te ‘Mustafa Kemal Bey’ etiketli bir yelek diktiği biliniyor.
Botter Apartmanı bitişik nizam olarak inşa edilmiştir ve batı cephesi yani İstiklal Caddesi’ne bakan cephesi binanın sağır olmayan tek cephesidir. Bu cephe, dönemin kalbi olan Cadde-i Kebir’e, bir diğer adı ile Grande Rue de Péra’ya, yani günümüzdeki İstiklal Caddesi’ne bakması sebebiyle oldukça önemli bir vitrin görevi görür ve 19. yüzyıl Art Nouveau stilinin en iyi örnekleri arasında gösterilir. Binanın restorasyon planlarını hazırlayan yüksek mimar Afife Batur’un deyimiyle “Giriş katında satış ve teşhir salonu bulunmaktaydı. Salondan çift taraflı, oval merdivenlerle bağlanan ve defile için kullanılan daire planlı bir asma kata çıkılırdı.” Fakat bahsi geçen asma kat, 1960'ta apartmanın banka şubesine dönüşmesi sırasında kaldırıldığı için günümüze ulaşamamıştır.
Yapının batı cephesi zemin katta, üç eşit dikdörtgen açıklığa bölünmüştür ve en güneyinde yer alan açıklıkta giriş kapısı yer alır. Giriş Kapısı üzerindeki alınlık, yüzeyden fışkırır gibi görünen floral bezemelerle dekore edilmiştir. Bu bezemelerdeki gül motifi, yapraklar ve tomurcuklardan oluşan süsleme stili tüm cephe boyunca devam eder ve bazı bölümlerinde endüstriyel öğelerle sentezlenerek kullanılır. Cephenin üçüncü boyuttaki kuvvetli dışa vurumu, yapıya heykelsi bir görünüm kazandırır. Batı cephesinin kaplamasında kullanılan her taş, mimar D’Aronco tarafından tek tek çizilmiştir. Birinci kattaki ince uzun kavisli demir balkon, balkonda yer alan dev çiçeklere benzeyen demir lambalar, üst katlardaki diğer küçük balkonlar, terasın demir korkuluklarında yer alan kıvrımlı öğeler ve yüzeyi dolduran yoğun bitkisel bezemeler, kumaş benzeri öğeler ve çivi motifleri ile tutturulmuş kurdela tasvirleri, dalgalı saçları bitkilerle süslenmiş gülümseyerek sokağı seyreden Demeter rölyefleri, mimar Raimondo D’Aronco’nun Art Nouveau’dan ve Viyana Sesesyonu’ndan ne kadar etkilendiğini bize gösteriyor.
Art Nouveau Üstadı Mimar Raimondo D’aronco
Raimondo D'Aronco, İtalya ile Avusturya arasındaki sınırda yer alan Gemona’da dünyaya gelmiştir. İnşaatçı olan babasının izinden giderek 14 yaşından itibaren Avusturya, Graz’daki şu an halen aktif eğitim veren Johanneum Baukunde Meslek Okulu’nda inşaat üzerine eğitim almaya başlamıştır. Gemona’da katıldığı bir tasarım yarışmasında kazandığı mimari kompozisyon dalındaki birincilik ödülünden sonra, Venedik Güzel Sanatlar Akademisi'ne kabul edildi. Akademide gösterdiği başarı ve sonrasında İstanbul'a davet edilmesi ile D'Aronco kariyerine yön veren önemli bir adım atmış oldu. İstanbul Tarım ve Sanayi Fuarı için tasarımlar hazırlamakla başlayan serüveni, 16 yıllık uzun bir maceraya dönüştü. Bu 16 yıl boyunca, II. Abdülhamid'in resmi mimarı ünvanına kavuşmasının yanında, kendisiyle yakın ilişkileri olduğu da bilinir. Aynı zamanda İstanbul’u ilk kez Art Nouveau ile tanıştıran ve İstanbul elitleri için yapılar tasarlayan bir mimar olarak tanınmıştır. Bu yapılar arasında dikkat çekenlerin ilki, blog yazımızın da konusu olan Botter Apartmanı’dır. İstanbul’daki diğer yapılarının en bilinenleri arasında, Şeyh Zafir Türbesi, İtalyan Büyükelçiliği’nin Tarabya’daki Yazlık Binası, Huber köşkü, Memduh Paşa Yalısı, Yıldız Sarayı Küçük Mabeyn Köşkü, günümüzde Marmara Üniversitesi Rektörlük Binası olarak kullanılan Dersaadet Sanayi Mektebi ve günümüze ne yazık ki ulaşmamış olan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii ile Nazime Sultan Yalısı yer alır. Ayrıca 1894 depreminden sonra, Ayasofya ve Mihrimah Sultan Camisi gibi İstanbul’un birçok anıtının onarımında görevlendirilmiştir.
Botter Apartmanı’nın Değişimi
Osmanlı’nın çöküşü ve uzun yıllar süren Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşının psikolojik ve ekonomik yorgunluğu modanın artık bir lüks haline gelmesine sebep olunca, Botter ailesi 1917’de Fransa’ya göç ederek çok sevdikleri Pera’yı terketmek durumunda kalmışlar. Ailenin apartmanı Osmanlı vezirlerinden Nedim Paşa’nın oğlu Mahmut Nedim Bey’e satıp, temelli Paris’e taşınmasından sonra yapı birçok kez farklı amaçlarla kullanılmış fakat 90’lı yılların başında tamamen boşaltılmıştır.
Günümüzde ise restorasyon sonrası Casa Botter, sergi salonu, gösterim merkezi, film arşivi, konferans salonu, tasarım atölyesi ve tasarım ofislerini içeren bir sanat ve tasarım merkezi olarak hizmet vermeye başladı. 123 yaşındaki Botter Apartmanı, 30 yıllık bir yalnızlıktan sonra 14 Nisan'da ilk ziyaretçilerini ağırladı. Zemin kattaki sergi salonunda yer alan “Düşler, Hakikatler” sergisi 15 Nisan’da izleyici ile buluştu. Küratörlüğünü Melike Bayık’ın üstlendiği, uluslararası ve multidisipliner karma sergi “Düşler, Hakikatler”, rüya, anımsama, canlanma ve uyanış gibi soyut kavramları ele alıyor. Sergi, 16 Temmuz 2023 tarihine kadar ziyaret edilebilir.