Yapay zekâ şaşırtıcı bir hızla gelişiyor ve birçok alana mükemmel şekilde entegre oluyor. Bu da bazı iş kollarının artık yakın zamanda ortadan kalkabileceği düşüncesini ve bazı insanlarda işlerini kaybedecekleri endişesi yaratabiliyor. Fakat bu endişelere kapılmak yerine teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek tanımak ve hayatımıza dahil etmeye çalışmak çok daha yerinde bir seçim. Güncel gelişmeleri sıkı takip edebilirsek, endişelenmek yerine yapay zekayı işlerimizi hafifleten kişisel asistanımız olarak ya da zihnimizi boşaltıp yaratıcılığımızı geliştiren bir yöntem olarak da kullanabileceğimizi fark edebiliriz. Sürekli gelişen teknolojiye uyum sağlamak her ne kadar bazen bizi zorlasa da çoğu zaman eğlenceli de olabildiğini unutmamak gerekiyor. Yapay zekanın eğitime ve sanata etkileri de bizim için eğlenceli ve kişisel gelişimimiz açısından önemli olan tarafı.
AI ile Sanatın Buluşması
Binlerce yıldır insanlar düşüncelerini, duygularını ve deneyimlerini sanat aracılığıyla ifade etmişler. Yakın zamana kadar sadece artistik yetenekler sayesinde fiziksel olarak üretilen geleneksel sanata, beğenelim ya da beğenmeyelim, artık teknoloji yön vermeye başladı. Önce fotoğraf makineleri ve kameralar, sonra bilgisayar programları ile üretilen dijital sanat eserleri ve dijital baskıları, sonrasında 3D tasarım programları ile üretilen CGI (Türkçe’ye ‘Bilgisayar üretimli imgeleme’ olarak çevirebileceğimiz, Computer Generated Imagery) teknolojisi ile üretilen hiper realistik görsellerden, animasyona kadar uzanan birçok eser dünyamıza çoktan girmiş durumda. Bunun yanında 3D baskı makineleri, mimarlık ve tıp gibi sayısız alanda inovasyon sağlarken, sanatta da heykel ya da rölyef tarzı üretimlerde karşımıza çıkabiliyor.
Biz tüm bunlara uyum sağlamaya çalışırken, en son olarak hayatımıza giren yapay zeka (AI) teknolojisi sanat dünyasını altüst etti ve sanatın geleceğini çoktan şekillendirmeye başladı bile. Hızla ilerleyen yapay zeka teknolojisi, sanatın üretiminde aktif kullanılan bir araç haline geldi. AI, sıradan insanların da hayal dünyalarını kullanarak sanatsal üretim yapabilmelerine olanak tanırken, sanatçıların yaratıcılıklarını daha da artırmaları için kullanabilecekleri bir araç oluyor. Yapay zeka ile görüntü üretmek belki çok yeni birşey değil fakat hepimizin ulaşabileceği platformların uygun ücretlerle erişime açılmış olması ve yaygınlaşması güncel bir durum.
Hayalinizdeki bir metni tüm ayrıntıları ile tanımlayarak bunu yapay zekadan görselleştirmesini ya da elinizdeki bir görseli sizin için tanımlamasını isteyin. Henüz denemediyseniz sonuçlarından çok etkileneceksiniz. DALL-E 2, NightCafe, Jasper Art ya da Bing Image Creator gibi uygulamaları kullanarak siz de kendi sanat eserinizi oluşturmayı deneyebilirsiniz. Örneğin biz şöyle bir tasvir yaparak, Bing Image Creator’dan bizim için bir imaj oluşturmasını istedik ve aşağıdaki gibi bir sonuç elde ettik.
‘Ortaçağdan kalma bir şehir meydanının ortasında, taç takmış dev bir balık havada uçarken altın, mavi ve yeşil renklerde parlıyor. Balığın altından bir nehir akıyor ve güneş ışığı sudan ve taş döşemeden yansıyor. Sahne, kış mevsiminde kar ve kuşlarla birlikte gün doğumunu tasvir etmektedir. Bu görüntü, Paris ve İstanbul'un unsurlarını, grinin tonlarında bir zenginlik ve insan sonrası/gerçek sonrası temalarıyla birleştiriyor.’
NFT Dünyası ve Sanat
NFT'ler (non-fungible tokens), blok zincirinde saklanan bir tür dijital varlık. Birbirinin yerine kullanılabilen ve belirli bir değere sahip olan kripto paraların aksine, NFT'ler benzersizdir ve sanat eseri, müzik ve hatta tweet gibi belirli bir öğeyi temsil edebilir.
NFT'ler son birkaç yıldır sanat dünyasında oldukça popüler. Foundation, OpenSea, Rarible, Nifty Gateway gibi NFT pazar yerleri, bu dijital varlıkların alım satımı için popüler platformlardan bazıları. Bu platformlardan satın alacağınız eserleri aynı zamanda bir yatırım olarak da düşünebilirsiniz. Günümüzdeki sanat koleksiyonerlerinin yatırım amaçlı edindikleri eserlerin dijital, kolay erişilebilir ve yaygınlaşmış bir versiyonu diyebiliriz. Tabii ki AI ile oluşturulan ve geliştirilen üretimleri de NFT olarak satabilmek ve edinebilmek mümkün.
Sanatçıların artık dijital eserlerini NFT olarak satarak gelir elde edebilir hale gelmeleri, sadece fiziksel sanat galerileri ya da sanat camiası tarafından kabul görüp onaylanmayı beklemek yerine, herkesin kendine hitap eden esere ulaşabildiği bu platformda satış yaparak hayatlarını geçindirebilmelerine olanak sağladı. Sanatçı eser mülkiyetini elinde tutabildiği için, eserlerini koleksiyonerlere satmış olsa bile, her yeniden satışta belirli bir yüzdede para kazanma imkanı elde edebiliyor. Bu dijital sahiplik ve sanat dünyası için yeni bir dönemi temsil ediyor. Sanatçının genel beğeniye uygun eser üretmesi kısıtlamasını ortadan kaldırarak özgürleştirebiliyor.
Dijital Sanat ile ilgili Farklı Görüşler
Bazı görüşler, dijital sanatın kolay çoğaltılabilir ve kolay üretilebilir olmasının, sanatın özünü yansıtmadığı ve ticarileşmesine yol açtığı yönünde. Dijital platformlarda yer alan üretimlerin bir çoğuna sanat eseri denemeyeceğini düşünenler de oldukça fazla. Fakat dijital çağda doğan ve yetişen yeni nesil için dijital sanatın ve platformların varlığının sorgulanamaz olduğu düşünülürse, bu görüşler zamanla etkisini yitirecek gibi görünüyor.
Bu hızlı üretim, sanatın ve sanatçının biricikliğini yitirdiği yanılgısını yaratabilir, fakat gerçek bir sanat eseri her zaman kendini belli eder ve diğerlerinden ayrışır diye düşünüyoruz. Bize göre, dijital ya da geleneksel yöntemlerle üretilmiş olsun, bir eserin sanat eseri olarak tanımlanması, eser ve izleyici arasındaki büyü ile ilgili bir durum. İster tarih öncesi çağlarda olsun, ister Orta Çağ’da, isterse günümüz teknoloji çağında, sanat her zaman duygularımıza ışık tutmaya devam edecek.